47 – Muhammed Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“47 – Muhammed Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

1-) Elleziyne keferu ve saddu ‘an sebiylillâhi edalle a’malehüm;
Hakikat bilgisini inkâr edenler ve Allâh yolundan alıkoyanlar, yaptıkları boşa gidenlerdir!

2-) Velleziyne amenû ve amilüs salihati ve amenû Bima nüzzile alâ Muhammedin ve HUvel Hakku min Rabbihim, keffere anhüm seyyiatihim ve asleha balehüm;
İman edip imanın gereğini uygulayanlar ve Muhammed’e inzâl olana -ki O, Rablerinden (gelen) Hak’tır- iman edenlere gelince, (Allâh) onların kötülüklerini onlardan örttü; hâllerini ıslah etti.

3-) Zâlike Bi ennelleziyne keferuttebe’ul bâtıle ve ennelleziyne amenüttebe’ul Hakka min Rabbihim* kezâlike yadribullahu lin Nasi emsâlehüm;
Bu böyledir; çünkü hakikat bilgisini inkâr edenler, geçersiz fikirlere tâbi oldular! İman edenler ise Rablerinden Hakk’a tâbi oldular… İşte böylece Allâh insanlara onların (iki grubun) misallerini veriyor.

4-) Feizâ lekıytümülleziyne keferu fedarberrikab* hattâ izâ eshantümuhüm feşüddül vesâka, feimma mennen ba’dü ve imma fidaen hattâ teda’al harbü evzareha* zâlik* velev yeşaullahu lentesare minhüm ve lâkin liyeblüve ba’daküm Bi ba’d* velleziyne kutilu fiy sebiylillâhi felen yudılle a’malehüm;
(Savaşta) hakikat bilgisini inkâr edenlerle karşılaştığınızda, boyunlarını vurmaya bakın! Nihayet onlara ağır bastığınızda, bağı takviye edin (esir alıp bağlayın)! Ondan sonra yapılacak olan, lütfen karşılıksız salıvermek ya da fidye mukabilinde bırakmaktır! Harp ağırlıklarını bırakıncaya kadar! İşte bu! Eğer Allâh dileseydi, elbette onlara yaptıkları suçun sonucunu (azap yollu) yaşatırdı! Fakat bazınızı, bazınızda olarak denemek için (savaşı koydu)… Allâh yolunda öldürülenlere gelince, onların yaptıkları asla boşa çıkartılmaz!

5-) Seyehdiyhim ve yuslihu balehüm;
Onları hakikate erdirecek ve onların hâllerini düzeltecektir!

6-) Ve yüdhılühümül cennete arrefeha lehüm;
Onları, kendilerine tarif ettiği (bu savaş süreci sonunda) cennete dâhil edecektir!

7-) Ya eyyühelleziyne amenû in tensurullahe yensurküm ve yüsebbit akdameküm;
Ey iman edenler! Eğer siz Allâh’a yardım ederseniz (O) size yardım eder; ayaklarınızı sâbit kılar!

😎 Velleziyne keferu feta’sen lehüm ve edalle a’malehüm;
Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, yüzleri üzere düşüp helâk olmak hakkıdır onların! (Allâh) onların yaptıklarını boşa çıkartmıştır!

9-) Zâlike Bi ennehüm kerihu ma enzelAllâhu feahbeta a’malehüm;
Bunun sebebi şudur: Onlar Allâh’ın inzâl ettiğini nahoş gördüler… Bu yüzden (Allâh da) onların yaptıklarını boşa çıkarttı.

10-) Efelem yesiyru fiyl Ardı feyenzuru keyfe kâne akıbetülleziyne min kablihim* demmerAllâhu aleyhim*ve lil kafiriyne emsâlüha;
Arzda seyretmediler (gezip dolaşmadılar) mi ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl oldu! Nazar edip (akıl gözü ile ders alarak) görsünler! Allâh onları dumura uğratmış! Bu hakikat bilgisini inkâr edenlere de onların benzerleri söz konusudur!

11-) Zâike Bi ennAllâhe Mevlelleziyne amenû ve ennel kafiriyne lâ Mevlâ lehüm;
İşte (gerçek durum) bu! Allâh, iman edenlerde Mevlâ’dır! Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onların mevlâsı yoktur!

12-) İnnAllâhe yüdhılülleziyne amenû ve amilus salihati cennatin tecriy min tahtihel enhar* velleziyne keferu yetemette’une ve ye’külune kema te’külül en’amü vennaru mesven lehüm;
Kesinlikle Allâh, iman edip imanın gereğini uygulayanları, altlarından nehirler akan cennetlere dâhil eder… Hakikat bilgisini inkâr edenler ise (dünyadan, bedensel olarak) yararlanırlar ve en’amın (hayvanların) yediği gibi yerler! Ateş, onlar için kalacak yerdir.

13-) Ve keeyyin min karyetin hiye eşeddü kuvveten min karyetikelletiy ahrecetke, ehleknahüm fela nasıre lehüm;
Seni şehrinden çıkartan kuvvetçe daha güçlü nice şehir (halk) vardı! Onları helâk ettik (düşünün?)! Onlara yardım eden yoktu.

14-) Efemen kâne alâ beyyinetin min Rabbihi kemen züyyine lehu sûü amelihi vettebe’u ehvaehüm;
Rabbinden bir açık delil üzere olan; yaptığı yanlışlar kendisine süslendirilmiş (keyif verici algılatılmış) ve sonu boş heves ve arzularına tâbi olmuş kimseler gibi midir?

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>