11 – Hûd Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“11 – Hûd Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

1-) Eliif, Lââm, Ra… BİLGİnin (Kitabın) işaretleri kesin oluşmuş; sonra Hakiym ve Habiyr’in ledünnünden (birimin Esmâ zâtından) detaylandırılarak açığa çıkarılmıştır!

2-) Yalnızca Allâh’a kulluk etmekte olduğunuzun farkındalığına erin, diye (bu BİLGİ inzâl olundu). “Muhakkak ki ben, size ‘HÛ’dan bir uyarıcı ve bir müjdeleyiciyim.”

3-) “(Yanlış ve kusurlarınız için) bağışlanma isteyin Rabbinizden! Sonra O’na tövbe edin ki, ömrünüz tamamlanana kadar sizi güzel bir şekilde yaşatıp, her erdemli kişiye lütfunu (ilim ve irfanlarının hak ettiğini) versin… Eğer yüz çevirirseniz, sizin için o büyük sürecin azabından korkarım.”

4-) “Allâh’a rücu edeceksiniz; ‘HÛ’; her şeye Kaadir’dir.”

5-) Kesinlikle bilin ki! O’ndan gizlemek için, içlerindekini dürüp bükerler (gerçek düşüncelerini başka fikirlerle örtüp gizlerler)! Kesinlikle bilin ki! Onlar elbiselerine büründüklerinde (iç dünyalarındakini örttüklerinde), onların sırlarındakini ve açığa vurduklarını da bilir! Çünkü O, sadırların (beyinlerindeki dünyalarının) zâtı olarak Aliym’dir.

6-) Yeryüzünde hareket eden hiçbir canlı yoktur ki, onun yaşam gıdası (rızkı) Allâh’a ait olmasın! Bilir onun karar kılacağı hâli de (sonunu) ve geçici olarak yaşamakta olduğunu da… Hepsi apaçık bir BİLGİdir!

7-) “HÛ” ki semâlar ve arzı altı aşama sürecinde yaratmıştır (enfüsî mânâda altı bilinç kademesindeki şuuru {semâ} ve bedeni {arzı}); O’nun Arşı (hükümranlığının açığa çıktığı Esmâ mertebesi) Su (evrenin hakikati olan dalga {wave} okyanusundaki İLİM – DATA olarak); (insan için değerlendirirsek: Esmâ’nın işaret ettiği özellikler kişinin şuuru ve bedeni {yüzde 80 SU yapısı – sudaki hafızanın çeşitli dalgalarla programlanması sonucu} üzerinde hükümrandır, anlamı düşünülebilir. A.H.) fevkindedir! Sizin hanginizin davranış olarak daha güzel şeyler açığa çıkaracağınızı belirlemek için… Andolsun ki: “Kesinlikle siz ölümden sonra bâ’s olunacaksınız” desen; hakikat bilgisini inkâr edenler kesinlikle: “Bu apaçık bir sihirdir (olmayanı var göstermek)” derler.

😎 Andolsun ki, eğer azabı onlardan belirli bir süre ertelesek; kesinlikle: “Onu tutan nedir?” derler… Kesin olarak bilin ki! Onlara geldiği gün, onlardan geri çevrilecek değildir! Alay etmekte oldukları şey her yönden onları kuşatmıştır.

9-) Andolsun ki, eğer insana bizden bir rahmet tattırsak da sonra onu ondan çekip alsak, muhakkak ki o çok umutsuzluğa düşer ve çok nankör olur.

10-) Şayet yaşadığı bir sıkıntıdan sonra ona nimet tattırsak, elbette: “(Kendi aklımla) kötülüklerden kurtuldum” der… Muhakkak ki o, sevinçli ve kendiyle övünendir!

11-) Sabreden ve yararlı çalışmalar yapanlar bunun dışındadır. İşte onlara bağışlanma ve büyük mükâfat vardır.

12-) (Rasûlüm!) Belki de sen, “O’na bir hazine inzâl edilseydi yahut beraberinde bir melek gelseydi ya” demelerinden (akılla değerlendirilen yerine gözle değerlendirilen mucize istemelerinden ötürü), için daralıp, sana vahyolunanın bazısını bildirmeyi terkedecek misin? Sen ancak bir uyarıcısın! Allâh her şeye Vekiyl’dir.

13-) Yoksa “Onu (Muhammed a.s.) uydurdu” mu diyorlar… De ki: “(Eğer beşer uydurması diyorsanız) hadi siz de onun benzeri on sûre getirin… Allâh isminin işaret ettiği anlamla hiç ilgisi olmayan (tanrılarınızdan) elinizin erdiği kim varsa, (onu da yardıma) çağırın… Eğer sözünüzde sadıklar iseniz (yapın bunu).”

14-) Eğer size cevap vermediler ise, (şunu) iyi bilin: O yalnızca Allâh ilmi olarak inzâl olunmuştur! Tanrı yoktur; sadece “HÛ”! Artık teslim olacak mısınız?

15-) Kim dünya hayatını ve onun süslü değerlerini irade ederse, yaptıklarının karşılığını tümüyle orada veririz… Onların dünyadaki karşılığı hiç eksiltilmez (dünya için yaşayan karşılığını dünyada alır ve biter).

16-) İşte onlar öyle kimselerdir ki sonsuz gelecekte kendileri için ateşten başka bir şey yoktur… Yapıp ürettikleri şeyler orada getiri sağlamaz. Yapmakta oldukları şey boştur.

17-) Böyleleri, Rabbinden bir açık kanıt üzere yaşayan kimse gibi midir? O’ndan bir şahit (Kur’ân) onu takip eder; (üstelik) Ondan önce bir önder ve rahmet olarak Musa’nın Kitabı da (ondakileri tasdikler)… İşte onlar O’na hak olarak iman ederler… Sakın şunlardan olma: Kim O’nu inkâr ederse, onun vadedilmiş yeri Nâr’dır… Ondan bir kuşku içinde olma… Muhakkak ki Rabbinden Hakk’tır O! Fakat insanların çoğunluğu iman etmezler.

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>