44 – Duhân Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“44 – Duhân Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

1-) Ha (hayat), Miiim (ilim – Hakikat-i Muhammedî);

2-) Kitab-ı Mubiyn (apaçık Sünnetullâh ve hakikati Bilgisi).

3-) Biz Onu mübarek bir gecede (“yok”luk hâlinin yaşandığı anda) inzâl ettik! Uyaranlar biziz!

4-) Bütün işlerin hikmeti onda (o “yok”luk hâli içinde) fark edilir;

5-) İndîmizden hüküm ile! (Rasûlleri) irsâl edenler biziz!

6-) (İrsâl olanın) Rabbinden Rahmet olarak! Muhakkak ki O, “HÛ”; Semi’dir, Aliym’dir.

7-) Semâların, arzın ve ikisi arasındakilerin Rabbidir… Yakîne erenlerdenseniz!

😎 Tanrı yok; sadece “HÛ”; diriltir ve öldürür! Rabbinizdir ve atalarınızın da rabbidir!

9-) Hayır, onlar kuşkulu yaşam içinde, (dünya hayatıyla) eğlenip duruyorlar.

10-) Semânın apaçık bir duhân (duman) olarak geleceği (insanî hakikatin fark edileceği) süreci gözetle!

11-) İnsanları kaplar! Bu feci bir azaptır (hakikatin fark edilip gereğinin uygulanmamış olması yüzünden)!

12-) “Rabbimiz! Azap veren hâlden bizi çıkar; doğrusu biz iman edenleriz (artık)!”

13-) Onlar nerede bu durumda, düşünüp ders almak nerede? Hâlbuki onlara apaçık bir Rasûl de gelmişti…

14-) Sonra Ondan yüz çevirdiler ve: “Öğretilmiş bir cinnîdir” dediler.

15-) Muhakkak ki biz o azabı birazcık açıp kaldırırız… (Ne var ki) siz eski hâlinize geri dönersiniz.

16-) O süreçte (semânın apaçık bir duman olarak geldiğinde) en büyük yakalayışla yakalarız… Muhakkak ki biz yapılan suçların sonuçlarını yaşatanız!

17-) Andolsun ki onlardan önce Firavun kavmini de güç işlerle denedik… Onlara kerîm bir Rasûl gelmişti.

18-) “Allâh’ın kullarını bana teslim edin… Muhakkak ki ben güvenilir Rasûlüm…” (dedi).

19-) “Allâh’a karşı üstünlük taslamayın (Rasûle isyan etmeyin)… Size apaçık karşı konulamaz delil ortaya koydum.”

20-) “Beni taşlayarak öldürme arzunuzdan Rabbim (Hakikatim olan Esmâ kuvvesine) ve sizin de Rabbiniz olana (hakikatinize) sığındım.”

21-) “Bana iman etmediyseniz, hiç olmazsa benden uzaklaşın!”

22-) (Musa da) Rabbine yöneldi: “Bunlar suçlu (şirk koşan) bir toplum!”

23-) (Rabbi dedi ki): “Kullarımı gece oradan yürüt (uzaklaştır)… Muhakkak ki siz izleneceksiniz.”

24-) “Denizi açık olduğu hâlde bırak… Muhakkak ki onlar boğulmuş bir ordudur.”

25-) Nice cennet (bahçe) ve gözelerini terk ettiler.

26-) Nice ekinler ve güzel mekânlarını da…

27-) Keyif aldıkları nice nimeti de!

28-) İşte böyle… Onları başka bir topluma miras kıldık.

29-) Onlara (bedensellikte boğulanlara) semâ ve arz ağlamadı ve onlar nazar edilenlerden olmadılar.

30-) Andolsun ki İsrailoğullarını o aşağılayıcı azaptan kurtardık…

31-) Firavun’dan (benliğin sembolü)! Muhakkak ki O, üstünlük taslayan, israf edenlerden (hakikatindeki kuvveleri boşa harcayan) idi.

32-) Andolsun ki onları (İsrailoğullarını), bir İLİM ile âlemlere (insanlar) üstün seçtik!

33-) Onlara içinde apaçık bir imtihan olan işaretlerden verdik.

34-) Muhakkak ki bunlar şöyle derler:

35-) “O ilk ölümümüzden ilerisi yok; biz ölüm sonrasında diriltilecek değiliz!”

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>