48 – Feth Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“48 – Feth Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) İnnâ fetahnâ leke fethan mubiynâ;
Kesinlikle sana öyle bir fetih (görüş açıklığı) verdik ki, (o) Feth-i Mubiyn’dir (apaçık açık hakikati sistemi müşahede)!
2-) Liyağfire lekellahu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahhare ve yütimme nı’meteHÛ ‘aleyke ve yehdiyeke sıraten müstekıyma;
Bu yüzden Allâh, senin geçmiş ve (fethe rağmen oluşacak) gelecek tüm zenbini (bedenselliğinin doğal getirisi perdeliliklerini) mağfiret eder (örter) ve sana olan nimetini tamamlar; seni, hakikatini yaşama yolunda yürütür!
3-) Ve yensurekellâhu nasren ‘Aziyza;
Allâh seni benzersiz, karşı konulmaz bir zafere erdirir!
4-) “HU”velleziy enzeles sekiynete fiy kulûbil mu’miniyne liyezdâdû iymânen me’a iymânihim* ve lillâhi cünûdüs Semâvâti vel’Ard* ve kânAllâhu ‘Aliymen Hakiyma;
İmanlarının kat kat artması için, iman edenlerin kalplerine sekine (sükûn, güven duygusu) inzâl eden “HÛ”dur! Semâlar ve arzın orduları Allâh içindir! Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.
5-) Liyüdhılel mu’miniyne velmu’minati cennatin tecriy min tahtihel’enharü halidiyne fiyha ve yükeffire anhüm seyyiatihim ve kâne zâlike indAllâhi fevzen ‘azıyma;
İmanlı erkek ve kadınları, içinde ebedî kalacakları, altlarından ırmaklar akan cennetlere sokması, onlardan kötülüklerini silmesi içindir… İşte bu Allâh indînde aziym kurtuluştur!
6-) Ve yu’azzibel münafikıyne velmünafikati velmüşrikiyne velmüşrikâtiz zanniyne Billâhi zannessev’* aleyhim dairetüssev’* ve ğadıbAllâhu aleyhim ve leanehüm ve e’adde lehüm cehennem* ve saet masıyra;
Bir de Esmâ’sıyla hakikatleri olan Allâh hakkında su-i zanda bulunan (O’nu tanrı gibi düşünen) münafık (ikiyüzlü) erkek ve kadınlara, şirk koşan erkek ve kadınlara azabı yaşatması içindir! Zanları yüzünden devranın belâsı başlarında patlasın! Allâh onlara gazap etmiş, onları lânetlemiş (inkârları sonucu hakikati yaşamaktan uzaklaştırmış); onlar için cehennem hazırlamıştır! Ne kötü dönüş yeridir!
7-) Ve lillâhi cünudüs Semavati vel’Ard* ve kânAllâhu ‘Aziyzen Hakiyma;
Semâlar ve arzın orduları (kuvveleri) Allâh’ındır… Allâh Aziyz’dir, Hakiym’dir.
😎 İnna erselnake şahiden ve mübeşşiran ve neziyra;
Muhakkak ki biz seni şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak irsâl ettik!
9-) Litu’minu Billâhi ve RasûliHİ ve tu’azziruhu ve tüvekkıruh* ve tüsebbihuHU bükreten ve asıyla;
Artık varlığınızın Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve Rasûlüne iman edip; O’na yardımcı olasınız, O’nu yüce bilip saygı gösteresiniz ve sabah akşam O’nu tespih edesiniz.
10-) İnnelleziyne yübayi’ûneke innema yübayi’ûnAllâh* yedullahi fevka eydiyhim* femen nekese feinnema yenküsü alâ nefsih* ve men evfa Bima ahede aleyhullahe feseyu’tiyhi ecren ‘azıyma;
Gerçektir ki (Rasûlüm) sana biat edenler (el tutuşup bağlılık sözü verenler) Allâh’a biat etmişlerdir ve Allâh’ın EL’i onların elleri üzerindedir (Biat edenlerin elleri üstünde Allâh’ın eli tedbir eder)! Kim sözünü bozarsa sadece kendi nefsi aleyhine bozmuş olur; kim Allâh ahdinde bağlılık gösterirse, ona da büyük ecir verir!
11-) Seyekulü lekel muhallefune minel a’rabi şeğeletna emvalüna ve ehluna festağfir lena* yekulune Bielsinetihim ma leyse fiy kulubihim* kul femen yemlikü leküm minAllâhi şey’en in erade Biküm darren ev erade Biküm nef’a* bel kânAllâhu Bima tamelune Habiyra;
Bedevîlerden geri bırakılanlar: “Bizi mallarımız ve çoluk çocuğumuz meşgul etti; bizim için mağfiret dile” diyecekler… Onlar gerçekte, öyle düşünmediklerini dillendiriyorlar! De ki: “Sizde bir zarar açığa çıkarmayı irade ederse ya da sizde bir fayda oluşturmayı irade ederse; kim Allâh’ın istediğine karşı koyabilir?”… Hayır, Allâh yaptıklarınızdan (yaratanı olarak) haberdardır.
12-) Bel zanentüm en len yenkaliber Rasûlü velmu’minune ila ehliyhim ebeden ve züyyine zâlike fiy kulubiküm ve zanentüm zannessev’* ve küntüm kavmen bûra;
Aslında siz Rasûl ve iman edenlerin, ailelerine asla geri dönmeyeceklerini zannettiniz! Bu fikir bilincinize güzel göründü de, böylece kötü zanda bulundunuz; helâkı haketmiş bir topluluk oldunuz!
13-) Ve men lem yu’min Billâhi ve RasûliHİ feinna a’tedna zilkâfiriyne sa’ıyra;
Kim varlığının Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a ve Rasûlüne iman etmezse, bilsin ki hakikat bilgisini inkâr edenler için saîri (alevli bir ateşi – radyasyon dalgaları) hazırlamışızdır.