49 – Hucurat Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“49 – Hucurat Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

1-) Ya eyyühelleziyne amenû lâ tukaddimu beyne yedeyillahi ve RasûliHİ vettekullah* innAllâhe Semiy’un ‘Aliym;
Ey iman edenler… Allâh’ın ve O’nun Rasûlünün önüne (beşerî düşünce ve yorumlarınızla, değerlendirmelerinizle) geçmeyin; Allâh’tan (şartlanmaya dayalı değer yargılarınızın sonuçlarını kesinlikle yaşatacağı için) korunun! Muhakkak ki Allâh Semi’dir, Aliym’dir.

2-) Ya eyyühelleziyne amenû lâ terfe’û asvateküm fevka savtin Nebiyyi ve lâ techeru lehu Bil kavli kecehri ba’dıküm li ba’dın en tahbeta a’malüküm ve entüm lâ teş’urun;
Ey iman edenler… Seslerinizi (fikirlerinizi) O Nebi’nin sesinin (bildirdiklerinin) üstüne yükseltmeyin! Birbirinize hitap ettiğiniz gibi (lâubali şekilde) yüksek sesle O’na hitap etmeyin! (Yoksa) siz farkında olmadan yaptıklarınız boşa gider!

3-) İnnelleziyne yeğuddune asvatehüm ‘ınde Rasûlillâhi ülaikelleziynemtehanAllâhu kulubehüm littakvâ* lehüm mağfiretün ve ecrun azıym;
Gerçekten Rasûlullâh’ın katında seslerini kısanlar var ya, işte onlar Allâh’ın anlayışlarının ne seviyede olduğunu ortaya çıkarttığı kimselerdir… Onlar için bir bağışlanma ve çok büyük karşılık vardır.

4-) İnnelleziyne yünaduneke min verail hucurati ekseruhüm lâ ya’kılun;
Sana, evinin dışından (dışarıdan) seslenenlere gelince, onların çoğunluğu aklını kullanmayanlardır! (Seslenip yanlarına çağırmak, aklını kullanmamak olarak değerlendiriliyor! Dikkat edilesi bir konu! A.H.)

5-) Velev ennehüm saberu hattâ tahruce ileyhim lekâne hayren lehüm* vAllâhu Ğafûrun Rahıym;
Eğer onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette onlar için daha hayırlı olurdu. Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.

6-) Ya eyyühelleziyne amenû in caeküm fasikun Bi nebein fe tebeyyenu en tusıybu kavmen Bi cehaletin fetusbihu alâ ma fealtüm nadimiyn;
Ey iman edenler… Eğer bir bozuk inançlı size bir haber getirirse, iyice araştırın… (Yoksa) işin doğrusunu bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da yaptığınıza pişmanlık duyarsınız!

7-) Va’lemu enne fiyküm RasûlAllâh* lev yutıy’uküm fiy kesiyrin minel emri le ‘anittüm ve lakinnAllâhe habbebe ileykümül iymane ve zeyyenehu fiy kulubiküm ve kerrehe ileykümül küfre vel füsuka vel ‘ısyan* ülaike hümür raşidun;
İyi anlayın ki, Rasûlullâh içinizdedir! Eğer (O) çoğu işte size uysa, elbette sıkıntıya düşerdiniz! Ne var ki Allâh size imanı (hakikatinizi hissetmeyi) sevdirdi, onu anlayışınızda güzel gösterdi ve küfrü (gerçeği ret), fusuku (bilinci körleten imanın dışına taşan fiilleri) ve isyanı (nefsanî hırsları) size sevimsiz gösterdi… İşte bunlar olgunluğa erenlerin ta kendileridir!

😎 Fadlen minAllâhi ve nı’meten, vAllâhu ‘Aliymun Hakiym;
Allâh’tan bir lütuf ve bir nimet olarak… Allâh, Aliym’dir, Hakiym’dir.

9-) Ve in taifetani minel mu’miniynaktetelu feaslihu beynehüma* fein beğat ihdahüma alel uhra fekatillületiy tebğiy hattâ tefîe ila emrillah * fein faet feaslihu beynehüma Bil adli ve aksitu* innAllâhe yuhıbbul muksitıyn;
Eğer iman edenlerden iki topluluk çarpışırlarsa, onların arasını düzeltin… Eğer onlardan biri diğerine karşı haddi aşıp tecavüz ederse, o tecavüz edenle, Allâh’ın emrine dönünceye kadar savaşın! Eğer dönerlerse, adaletle aralarını bulun. Muhakkak ki Allâh, her şeyin hakkını verenleri sever.

10-) İnnemel mu’minune ıhvetün feaslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm turhamun;
Muhakkak ki iman edenler kardeştirler! O hâlde iki kardeşinizin arasını düzeltin ve Allâh’tan korunun ki rahmete eresiniz.

11-) Ya eyyühelleziyne amenû lâ yeshar kavmün min kavmin ‘asâ en yekûnu hayren minhüm ve lâ nisaün min nisain ‘asâ en yekünne hayren minhünn* ve lâ telmizu enfüseküm ve lâ tenabezu Bil elkab* bi’selismülfüsuku ba’del iyman* ve men lem yetüb feülaike hümüz zâlimun;
Ey iman edenler… Bir grup diğer bir grup ile alay etmesin! Onlar (alay ettikleri), kendilerinden daha hayırlı olabilirler! Kadınlar da kadınlarla (alay etmesinler)! Olabilir ki onlar kendilerinden daha hayırlıdır! Nefslerinizi (birbirinizi) ayıplamayın ve birbirinize (kötü) lakaplar takmayın! İmandan sonra fusuk (inancın bozulması) ne kötü bir isimlenmedir! Kim tövbe etmediyse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir!

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>