5 – Mâide Sûresi (051-120) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“5 – Mâide Sûresi (051-120) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
51-) Ey iman edenler… Yahudileri ve Hristiyanları hâmi – dostlar edinmeyin… Onlar birbirlerinin dostu – hâmisidirler… Sizden kim onları hâmi – dost edinirse, muhakkak ki o da, onlardandır… Muhakkak ki Allâh zâlimler topluluğuna hidâyet etmez (nefsine zulmedenlere hakikati yaşatmaz)!
52-) Sağlıklı düşünemeyenlerin (münafıkların), “Olayların akışının bizim aleyhimize dönmesinden korkuyoruz” diyerek, onların (Yahudi ve Nasaranın) arasına süratle daldıklarını görürsün… Umulur ki Allâh, açıklık veya (HÛ) indînden bir hüküm getirir de, (onlar) içlerinde sakladıklarından (nifaktan) pişmanlık duyarlar.
53-) İman edenler derler ki: “Sizinle beraber olduklarına, bütün güçleriyle Allâh adına yemin edenler bunlar mı?” Yaptıkları boşa gitmiştir; hüsrana uğrayanlar olmuşlardır.
54-) Ey iman edenler… Sizden kim dininden dönerse (bilsin ki) Allâh (onun yerine) öyle bir topluluk getirir ki, (O) onları sever, (onlar da) O’nu severler… İman edenlere karşı alçak gönüllü, hakikati inkâr edenlere karşı onurludurlar. (Onlar) hiçbir kınayanın kınamasından korkmaksızın, Allâh uğruna mücahede ederler… Bu Allâh’ın fazlıdır ki, onu dilediğine verir… Allâh Vasi’dir, Aliym’dir.
55-) Sizin Veliyy’niz sadece Allâh’tır, “HÛ”nun Rasûlüdür ve (şu) iman edenlerdir ki, onlar salâtı ikame ederler ve rükû hâlinde zekâtı verirler.
56-) Kim Allâh’ı, “HÛ”nun Rasûlünü ve iman edenleri velî edinir ise, (bilsin ki) muhakkak Allâh taraftarları, galip gelecek olanların ta kendileridir!
57-) Ey iman edenler… Sizden önce kendilerine hakikat bilgisi verilenlerin, dininizi alay, eğlence konusu edinenlerini ve hakikati inkâr edenleri velîler edinmeyin! Eğer iman ehliyseniz Allâh’tan korunun!
58-) Salât için ezan okuduğunuzda, ezanı alay ve eğlence edindiler… Bu, onların aklını kullanamayan bir güruh olmalarından ötürüdür.
59-) De ki: “Ey hakikat bilgisi verilmiş olanlar, yalnızca hakikatimiz olan Allâh’a, bize inzâl olunana ve daha önce inzâl olunana iman ettiğimiz için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Sizin ekseriyetiniz, yoldan çıkmışlardır!”
60-) De ki: “Allâh indînde, yapageldiklerinin karşılığı ne kadar kötüdür, bu konuda size haber vereyim mi? Allâh’ın lânetlediği ve gazap ettiğidir o kimse! (Allâh) onları maymunlar (düşünmeden taklitle yaşayanlar), domuzlar (şehevî zevkleri için yaşayanlar) ve tağuta (şeytana – vehmine – dürtülerine) tâbi olarak yaşayanlar hâline dönüştürmüştür! İşte bunlardır mekânı en kötü olanlar ve yolun ortasından sapanlar!
61-) Size geldiklerinde “İman ettik” dediler… Gerçekte ise (yanınıza) inkârla girip, yine onunla çıkmışlardır… Allâh gizlemekte olduklarını, yaptıklarını yaratan olarak daha iyi bilir.
62-) Onlardan çoğunun Allâh’a karşı suça meyilli; düşmanlıkta ve haram yemekte süratli gittiklerini görürsün… Yapmakta oldukları ne kadar da kötüdür!
63-) Rabbanîler ve Ahbar (Mâide:44’te açıklandı) onları Allâh’a karşı suç olanları söylemekten ve haram yemekten engelleseler ya… Onların yapıp üretmekte oldukları ne kötüdür!
64-) Yahudiler, “Allâh’ın eli bağlıdır” dediler… Söyledikleri kendilerinde açığa çıktı, kendi elleri bağlandı ve lânetlendiler! Bilakis, Allâh’ın iki eli de açıktır; dilediğince bağışlamaya devam ediyor! Andolsun ki, Rabbinden sana inzâl olunan, onlardan çoğunun inkâr ve tuğyanını (isyan ile haddini aşmayı) arttırır! Onların arasına kıyamet sürecine kadar düşmanlık ve nefret duygusu yerleştirdik! Her ne zaman savaş için bir ateş yaksalar, Allâh onu söndürdü… (Gene de) yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar… Allâh inançları saptırma peşinde koşanları sevmez.
65-) Eğer, önceden kendilerine hakikat bilgisi gelmiş olup (bunu değerlendiremeyenler), iman edip, (şirkten) korunsaydı, elbette onların kötülüklerini siler ve onları Naîm cennetlerine koyardık.