51 – Zâriyat Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“51 – Zâriyat Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Andolsun o tozutup savuranlara.
2-) O ağırlık taşıyanlara.
3-) O kolayca akıp gidenlere.
4-) Hükmü taksim edenlere!
5-) Vadolunduğunuz elbette kesinlikle gerçektir!
6-) Muhakkak ki Din (sistem) mutlaka bir realitedir!
7-) O (çeşitli düşüncelerden oluşmuş) yollarla dolu semâ (bilinç)!
😎 Muhakkak ki siz çeşitli görüşler içindesiniz!
9-) Çevrilmiş kimse Ondan döndürülür!
10-) Ölsün o yalancılar!
11-) Onlar ki cehalet ve körlük içinde ne yaptığını bilmeyenlerdir!
12-) “Din süreci ne zamandır?” diye sorarlar.
13-) O süreçte onlar ateşte kıvranırlar!
14-) (Zebânîler der ki): “Azabınızı tadın! İşte o acele istediğiniz buydu!”
15-) Muhakkak ki korunanlar cennetlerde ve kaynaklardadırlar.
16-) Rablerinin kendilerine verdiğini alıcılar olarak (içten dışa çıkış olarak)! Muhakkak ki onlar bundan önce muhsindiler.
17-) Geceden az bir bölümde uyurlardı.
18-) Seherlerde istiğfar ederlerdi.
19-) Onların mallarında talep eden ve sıkıntıda olan için bir hak vardı.
20-) İkân sahiplerine arzda (bedende) işaretler vardır!
21-) Nefslerinizde (Benliğinizin hakikati)! Hâlâ (fark etmiyor) görmüyor musunuz?
22-) Yaşam gıdanız da, vadedilen şey de semâdadır (bilincinizden yaşanacaktır)!
23-) Semânın ve arzın Rabbine yemin ederim ki, kesinlikle o (bildirilen gelecektekiler), sizin konuşmanız kadar olağan bir gerçektir.
24-) İbrahim’in şerefli kılınmış konuklarının haberi sana geldi mi?
25-) Hani Onun yanına girdiklerinde: “Selâm” dediler… (İbrahim de): “Selâm” dedi… “Rastlanmadık birileri (diye düşündü).”
26-) Ailesine yöneldi de semiz (kızartılmış) bir buzağı eti getirdi.
27-) Onu onlara yaklaştırıp: “Yemeyecek misiniz?” dedi.
28-) (Yemediklerini görünce İbrahim’in içine) onlardan bir korku düştü! “Korkma” dediler ve Onu Aliym bir erkek çocuk ile müjdelediler.
29-) Bu yüzden (İbrahim’in) karısı çığlık içinde misafirlerin yanına döndü de, (ellerini utanarak) yüzüne kapatıp dedi ki: “(Ben) kısır bir ihtiyar kadınım!”
30-) (İbrahim’in misafiri melekler) dediler ki: “İşte böyle! (Bunu) Rabbin dedi… Muhakkak ki O, Hakiym’dir, Aliym’dir.”
31-) (İbrahim): “Ey irsâl olunanlar… (Esas) işiniz (amacınız) nedir?” dedi.
32-) Dediler ki: “Doğrusu biz suçlu bir toplum için irsâl olunduk!”
33-) “Tepelerine balçıktan taşlar (lavlar) geçirelim diye.”
34-) “Rabbinin indînde, (hakikate ermeleri için verilmiş kuvveleri) israf edenler için işaretlenmiş (taşlar)!”
35-) Biz de, orada iman edenlerden kim varsa çıkardık.
36-) Zaten orada bir evden başkasında teslim olmuşlardan bulamadık!
37-) Orada o elim azaptan korkanlara bir işaret terkettik.
38-) Musa’da da… Hani Onu Firavun’a apaçık bir delil olarak irsâl etmiştik.
39-) Erkânı ile birlikte yüz çevirdi ve dedi ki: “Bir büyücü yahut mecnun!”
40-) Bunun üzerine onu ve ordusunu yakaladık da onları denize attık… O pişmanlıkla kendi kendini yeriyordu!
41-) Ad’da da… Hani onların üzerine o hayır ve bereketi olmayan rüzgârı (hortum) irsâl etmiştik…