64 – Teğâbun Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“64 – Teğâbun Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Semâlarda ve arzda her ne varsa (Allâh Esmâ’sıyla yaratılmaları dolayısıyla) Allâh’ı (kulluk işlevlerini yerine getirmek suretiyle) tespih etmede! Mülk O’na aittir, Hamd O’na aittir! O her şey üzerine Kaadir’dir!
2-) “HÛ” ki, sizi yaratmış olandır! Buna göre kiminiz hakikat bilgisini inkâr edendir ve kiminiz de iman edendir! Allâh yaptıklarınızda Basıyr’dir.
3-) Semâları ve arzı bil-Hak (Hak olarak – Esmâ’sının özellikleriyle) yarattı ve (Esmâ bileşimleri şeklinde) sûretlere bürüdü de sûretlerinizi en güzel yaptı! O’nadır dönüş!
4-) Semâlarda ve arzda ne varsa bilir! Gizlediklerinizi de, açığa çıkardıklarınızı da bilir! Allâh içlerinizin zâtı olarak Aliym’dir!
5-) Bundan önceki (ümmetlerden) hakikat bilgisini inkâr edenlerin haberi size gelmedi mi? Bu sebepten işlerinin vebalini tattılar (sonuçlarını yaşadılar)! Onlar için feci bir azap da vardır!
6-) Buna şu sebep oldu: Onların Rasûlleri kendilerine apaçık deliller olarak gelirdi de: “Bir beşer mi bizi hakikate erdirecek?” derlerdi! Bu yüzden hakikat bilgisini inkâr ettiler ve yüz çevirdiler! Allâh (da onların imanından) müstağni oldu! Allâh Ğaniyy’dir, Hamiyd’dir.
7-) O hakikat bilgisini inkâr edenler, asla bâ’s olunmayacaklarını zannettiler! De ki: “Hayır (yanılıyorsunuz)! Rabbime kasem ederim ki, elbette bâ’s olunacaksınız; sonra yaptıklarınızın anlamının bilgisi sizde açığa çıkacaktır! İşte bu Allâh üzerine çok kolaydır!”
😎 Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh’a, Rasûlüne ve inzâl ettiğimiz Nûr’a (ilme) iman edin! Allâh yaptıklarınızı (B sırrınca) Habiyr’dir.
9-) Toplanma süreci için sizi bir araya getirdiği süreç!, işte o Teğabun (aldanışların apaçık fark edilip yaşanacağı) sürecidir! Kim, Esmâ’sıyla hakikati olan Allâh’a iman eder ve imanının gereğini uygularsa; onun kötülüklerini ondan siler; onu altından nehirler akan cennetlere, içinde sonsuza dek kalmak üzere dâhil eder… İşte bu aziym kurtuluştur!
10-) İnkâr edip varlıklarında mevcut işaretlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar, içinde sonsuza dek kalmak üzere ateş ehlidirler! Ne kötü dönüş yeridir!
11-) Bi-iznillâh (Allâh’ın, hakikatin olan Esmâ’sı elvermedikçe) hiçbir musîbet isâbet etmez! Kim hakikatinin Allâh Esmâ’sı olduğuna iman ederse, ona şuurunda hakikati yaşatır! Allâh Bi-küllî şey’in (Esmâ’sıyla her şeyde olarak) Aliym’dir.
12-) Allâh’a itaat edin, Rasûl’e itaat edin! Eğer yüz çevirirseniz, Rasûlümüzün üstüne düşen yalnızca apaçık bir tebliğdir.
13-) Allâh, tanrı yok; sadece “HÛ”! İman edenler Allâh’a tevekkül etsinler!
14-) Ey iman edenler! Muhakkak ki eşlerinizden ve evlatlarınızdan (onların içinden) sizin için düşman vardır! Bundan ötürü onlardan korunun! Eğer affeder, vazgeçer ve bağışlarsanız, muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.
15-) Mallarınız ve evlatlarınız sizin için yalnızca sınav objesidir! Allâh(a gelince), O’nun indîndedir büyük ecir.
16-) Öyleyse, olabildiğince Allâh’tan (yaptıklarınızın sonucunu yaşatacağı için) korunun; algılayın ve itaat edin ve kendi hayrınıza olarak infak edin! Kim benliğinin cimriliğinden/ihtirasından korunursa, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!
17-) Eğer Allâh’a (Esmâ’sıyla var olmuş ihtiyaç sahiplerine) güzel bir ödünç verirseniz, verdiğinizi size katlayarak arttırır ve sizi mağfiret eder… Allâh Şekûr’dur, Haliym’dir.
18-) Gayb ve şehâdetin Âlim’idir, Aziyz’dir, Hakiym’dir.