7 – A’raf Sûresi (148-206) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“7 – A’raf Sûresi (148-206) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
148-) Vettehaze kavmü Musa min ba’dihi min huliyyihim ‘ıclen ceseden lehu huvar* elem yerav ennehu lâ yükellimühüm ve lâ yehdiyhim sebiyla* ittehazûhu ve kânu zalimiyn;
Musa’nın halkı ondan sonra (yani Musa’nın Tur’a çıkışından sonra), kendilerinin değerli süs eşyalarından meydana gelen, (buzağı gibi) böğürebilen buzağı heykeli edindiler… Fark edemediler mi ki o (heykel) onlarla ne kelâm edebiliyor ne de bir yola hidâyet edebiliyor? Onu (ilâh) edindiler ve zâlimler oldular (nefslerine zulmettiler)!
149-) Ve lemma sukıta fiy eydiyhim ve raev ennehüm kad dallu, kalu lein lem yerhamna Rabbuna ve yağfir lena lenekûnenne minel hasiriyn;
Düşünüp, hakikatten sapmış olduklarını fark ederek pişman olduklarında: “Yemin olsun ki, Rabbimiz bize rahmet etmez ve bizi mağfiret etmez ise, kesinlikle hüsrana uğrayanlardan oluruz” dediler.
150-) Ve lemma race’a Musa ila kavmihi ğadbane esifen, kale bi’sema haleftümuniy min ba’diy, eaciltüm emre Rabbiküm* ve elkal’elvaha ve ehaze Bi re’si ehıyhi yecurruhu ileyh* kalebne ümme innel kavmestad’afuniy ve kâdu yaktüluneniy* fela tüşmit Biyel a’dae ve lâ tec’alniy me’al kavmiz zalimiyn;
Musa halkına öfkeli ve üzgün olarak döndüğünde: “Arkam sıra ne kadar çirkin şeyler yaptınız! Rabbinizin hükmünü bekleyemediniz mi?” dedi… (Derken) levhaları yere bırakıp, kardeşinin başını tuttu ve onu kendine çekti… (Harun) dedi ki: “Anamın oğlu! Muhakkak ki bu topluluk beni zayıf – güçsüz buldu ve nerede ise beni öldüreceklerdi… Düşmanlarımı sevindirme ve beni şu zâlimler topluluğu ile bir tutma!”
151-) Kale Rabbığfirliy ve liehıy ve edhılna fiy rahmetiKE ve ENTE Erhamür Rahiymiyn;
(Musa) dedi ki: “Rabbim… Beni de kardeşimi de mağfiret et ve bizi rahmetine dâhil et… Sen, Erhamur Rahıymiyn’sin.”
152-) İnnelleziynet tehazül ıcle seyenalühüm ğadabün min Rabbihim ve zilletün fiyl hayatid dünya* ve kezâlike neczil müfteriyn;
Muhakkak ki buzağıyı (tanrı) edinenlere, Rablerinden bir gazap ve dünya hayatında bir aşağılanma ulaşacaktır… Biz iftiracıları böyle cezalandırırız.
153-) Velleziyne amilüs seyyiati sümme tabu min ba’diha ve amenû* inne Rabbeke min ba’diha le Ğafûrun Rahıym;
Ancak öyleleri (de var) ki, kötülükler yaptıktan sonra, ardından pişman olup tövbe ederek, iman ettiler… Muhakkak ki Rabbin ondan sonra elbette Ğafûr’dur, Rahıym’dir.
154-) Ve lemma sekete am Musel ğadabü ahazel elvah* ve fiy nüshatiha hüden ve rahmetün lilleziyne hüm liRabbihim yerhebun;
Musa’nın öfkesi geçince, levhaları aldı… O yazılı metinde, Rablerinden korkanlar için hüda ve rahmet vardır.