70 – Me’aric Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“70 – Me’aric Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Sorgulayan, gerçekleşecek azabını sordu!
2-) Hakikat bilgisini inkâr edenler içindir (azap olan ölüm)! Onu savacak yoktur.
3-) Zül Mearic (pek çok urûc edeni olan) Allâh’tandır!
4-) Melekler ve ruh, miktarı (size) elli bin sene gibi olan bir süreç içinde urûc ederler (hakikatlerindeki Allâh’a ermek için yöneliş süreci) O’na.
5-) O hâlde güzel bir sabır ile sabret.
6-) Muhakkak ki onlar onu (azap günü olan ölümü) uzak görüyorlar!
7-) Biz ise onu yakın görüyoruz!
😎 O gün semâ, erimiş maden gibi olur.
9-) Dağlar renkli yün gibi olur.
10-) Dostların birbirini arayacak hâli kalmaz!
11-) Birbirlerine gösterilirken insanlar… Suçlular, o sürecin azabından kendini kurtarmak için oğullarını fidye olarak (ateşe) vermeyi düşünür…
12-) Karısını, kardeşini;
13-) Aralarında yaşadığı tüm yakınlarını;
14-) Yeryüzünde yaşamış olanların tümünü (fidye verse) de kendini kurtarsa!
15-) Hayır, asla! Muhakkak ki o Leza’dır (dumansız alev).
16-) Derilerini kavurup soyan!
17-) (O Leza) çağırır (hakikatine davet olunduğunda) arkasını dönüp, yüz çevirip gideni!
18-) Toplayıp da servet yığanı!
19-) Muhakkak ki insanın yaratılışında hırs ve doyumsuzluk mevcuttur!
20-) Ona hoşlanmadığı şeyle karşılaştığında feryat edip bağırandır (tahammülsüz)!
21-) Ona hayır ulaştığında ise pinti, bencildir!
22-) Sadece musallîn (bilfiil salât yaşayanlar) müstesna!
23-) Onlar ki sürekli salâttadırlar (sürekli Allâh’a yönelişlerini muhafaza ederler)!
24-) Onlar ki, onların mallarında bilinen bir hak vardır;
25-) Yardım talep eden ve mahrum için.
26-) Onlar ki, din (ceza – yapılanların sonucunun yaşanacağı) süreçlerini tasdik ederler!
27-) Onlar ki, Rablerinin azabından endişe duyanlardır.
28-) Muhakkak ki Rablerinin azabına karşı güvenceleri yoktur!
29-) Onlar ki, cinsel organlarını aşırılıktan korurlar.
30-) Eşleri veyahut tasarrufları altındakiler müstesna! Çünkü onlar (bundan dolayı) kınanmazlar!
31-) Artık kim bundan ötesini isterse, işte onlar sınırı aşanların ta kendileridirler!
32-) Onlar ki (insanın yüklendiği) emanetlerine ve (Allâh’a) ahdlerine riayet edicilerdir!
33-) Onlar ki, şehâdetlerinde kaîmlerdir (“ŞehidAllâhu ennehu…”Âl-u İmran: 18. âyetine atıf. A.H.)!
34-) Onlar ki salâtlarını muhafaza ederler (Allâh’a yöneliş hâllerini sürekli korurlar).
35-) İşte bunlar cennetlerde ikram olunanlardır.
36-) O hakikat bilgisini inkâr edenlere ne oluyor ki sana şaşkın düşkün geliyorlar?
37-) Sağdan ve soldan bölük bölük!
38-) Onlardan her bir kişi, nimet cennetine dâhil olunacağını mı umuyor?
39-) Hayır, asla! Muhakkak ki biz onları bildikleri şeyden (spermden) yarattık!
40-) Doğuların ve batıların Rabbi olarak kasem ederim ki, gerçekten biz her şeye gücü yetenleriz!
41-) Onların yerine onlardan daha hayırlısını getirmeye… Biz önüne geçilmeyen gücüz!
42-) Bırak onları, vadolundukları süreçlerine kavuşuncaya kadar (dünyalarına) dalsınlar ve oynasınlar!
43-) O gün kabirleri olan bedenlerden hızla fırlarlar! Sanki onlar dikilmiş putlara hızlıca koşuyorlar.
44-) Gözleri dehşetten önlerine eğik, kendilerini de bir zillet kaplamış oldukları hâlde… İşte bu, vadolundukları o süreçtir!