16 – Nahl Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“16 – Nahl Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Eta emrullahi fela testa’ciluh* subhaneHU ve teâla amma yüşrikûn;
Allâh hükmü gelmiştir; (görmeniz için) aceleye gerek yok! O, onların şirk koştuklarından Subhan’dır, Âli’dir.
2-) Yünezzilül Melaikete Bir Ruhı min emriHi alâ men yeşau min ıbadiHi en enziru ennehu lâ ilâhe illâ ene fettekun;
O, şe’ninden olan hakikat ilmini, kuvveleriyle kullarından dilediğine inzâl ederek (buyurur ki): “Şu gerçekle uyarın: Tanrı yok; sadece Ben! O hâlde benden çekinin!”
3-) Halekas Semavati vel Arda Bil Hakk* te’âla amma yüşrikûn;
Semâları ve arzı Hak olarak (El Esmâ ül Hüsnâ’sıyla) yarattı… Onların ortak koştuklarından Âli’dir!
4-) Halekal İnsane min nutfetin feizâ huve hasıymun mubiyn;
İnsanı bir spermden yarattı… Bir de bakarsın ki o apaçık bir kafa tutan olmuş!
5-) Vel en’ame halekaha* leküm fiyha dif’ün ve menafiu ve minha te’külun;
Evcil hayvanları da O yarattı… Onlarda sizin için dif (enerji ve giysi) ve başka faydalar vardır… Onlardan yersiniz de.
6-) Ve leküm fiyha cemalün hıyne turiyhune ve hıyne tesrahun;
Akşamları (otlağından) getirdiğinizde ve sabahları (o otlağa) saldığınızda onlarda sizin için bir güzellik vardır.
7-) Ve tahmilü eskaleküm ila beledin lem tekûnu baliğıyhi illâ Bi şıkkıl enfüs* inne Rabbeküm le Raûfun Rahıym;
Yüklerinizi taşırlar; (onlarsız) meşakkatsiz ulaşamayacağınız pek çok yere ulaştırırlar! Muhakkak ki Rabbiniz, Raûf’tur, Rahıym’dir.
😎 Vel hayle vel biğale vel hamiyra li terkebuha ve ziyneten, ve yahluku ma lâ ta’lemun;
Onlara binmeniz ve bir zevk almanız için atları, katırları ve eşekleri de (yarattı)… Daha bilmediğiniz neler yaratır.
9-) Ve alAllâhi kasdus sebiyli ve minha cair* ve lev şâe lehedaküm ecme’ıyn;
Hedefe giden yol Allâh’adır! Ondan sapan da vardır… Eğer dileseydi elbette sizi toptan hakikate erdirirdi!
10-) “HU”velleziy enzele mines Semai maen leküm minhu şerabun ve minhu şecerun fiyhi tüsiymun;
“HÛ”; ki sizin için semâdan bir su indirdi… İçilen de ondandır, (hayvanları) otlatmakta olduğunuz bitkiler de ondandır.
11-) Yünbitü leküm Bihizzer’a vezzeytune vennahıyle vel a’nabe ve min küllis semarat* inne fiy zâlike le ayeten li kavmin yetefekkerun;
Onunla (o su ile) sizin için ekin, zeytin, hurma, üzümler ve her türlüsünden bitirir. Muhakkak ki bunlarda düşünen toplum için bir işaret vardır!
12-) Ve sahhare lekümülleyle vennehare veşŞemse vel Kamer* venNücumu müsahharatün Bi emriHİ, inne fiy zâlike leâyâtin likavmin ya’kılun;
Geceyi, gündüzü, Güneş’i (enerji kaynağı olması) ve Ay’ı (çekim gücüyle hormonları harekete geçirip tüm duyularınızı etkilemesi ile) size hizmet veren kıldı… Yıldızlar da (yaydıkları dalgalarla) O’nun hükmünü yansıtarak hizmet verenlerdir… Muhakkak ki bunda aklını kullanabilen topluluk için bir işaret vardır!
13-) Ve ma zerae leküm fiyl Ardı muhtelifen elvanüh* inne fiy zâlike le ayeten li kavmin yezzekkerun;
Gene sizin için arzda, muhtelif renklerde yarattığı şeyleri de (size hizmet veren kılmıştır)… Muhakkak ki bu işaret üzerinde düşünecekler için ne dersler var!
14-) Ve “HU”velleziy sahharal bahre lite’külu minhu lahmen tariyyen ve testahricu minhu hılyeten telbesuneha* ve teralfülke mevahıre fiyhi ve li tebteğu min fadliHİ ve lealleküm teşkürun;
“HÛ”; ki denizi, ondan taze et yiyesiniz ve takacağınız süsü çıkarasınız diye hizmetinize verdi… Gemileri, onda yara yara gidenler görürsün… O’nun fazlından isteyesiniz ve değerlendirerek şükredenlerden olasınız diye.
15-) Ve elka fiyl Ardı revasiye en temiyde Biküm ve enharen ve sübülen lealleküm tehtedun;
Sizi sarsmaması için arzda sâbit dağlar (sâbit işlevli organlar); yolunuzu bulup hakikate eresiniz diye nehirler (ilim akıtan zevât) ve (meşrebinize uygun) yollar (anlayışlar) oluşturdu.
16-) Ve ‘alamat* ve BinNecmi hüm yehtedun;
Daha nice alâmetler! Necm (yıldız – hakikat ehli {ashabım gökteki yıldıza benzer; hangisine uyarsanız hakikate erdirir… hadisi}) olarak hakikate erdirir!
17-) Efemen yahluku kemen lâ yahluk* efela tezekkerun;
Yaratan, yaratmayan gibi midir? Düşünüp değerlendiremiyor musunuz?
18-) Ve in te’uddu nı’metAllâhi lâ tuhsuha* innAllâhe le Ğafûrun Rahıym;
Eğer Allâh nimetlerini saymaya kalksanız, onların ne olduğunu bilerek saymayı başaramazsınız! Muhakkak ki Allâh Ğafûr’dur, Rahıym’dir.