22 – Hac Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“22 – Hac Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Ey insanlar! Rabbinizden (yaptıklarınızın sonucu olarak yaşatacaklarından) korunun! Muhakkak ki o Saat’in depremi çok büyük bir şeydir.
2-) Onu göreceğiniz süreçte, her emziren (besleyici) emzirdiklerini unutur, her hamile yükünü taşıdığını düşürür! İnsanları sarhoşlar olarak görürsün! (Oysa) onlar sarhoş değildirler. Fakat Allâh azabı şiddetlidir.
3-) İnsanlardan kimi de Allâh (adıyla işaret edilen) hakkında ilim sahibi olmadan tartışır; her azgın şeytana (saptırıcı fikir sahibine) tâbi olur.
4-) Onun (şeytan – kendini yalnızca beden sanma vehmi) hakkında: “Kim onun peşine takılırsa; muhakkak ki o, kişiyi saptırır ve onu alevli ateşin azabına yönlendirir” diye yazılmıştır.
5-) Ey insanlar… Eğer bâ’stan (yeni bir yapıyla yaşama devamdan) şüphe içinde iseniz; (düşünün ki önceden) sizi bir topraktan, sonra spermden, sonra bir genetik yapı, embriyodan, sonra yapısı belli belirsiz bir çiğnem etten yarattık; açık seçik bildirelim! Dilediğimizi muayyen bir süre rahimlerde tutarız, sonra sizi bir çocuk olarak çıkarırız, sonra kemâle erme çağınıza ulaşmanız için (gerekeni sağlarız)… Sizden kiminiz (erken yaşta) vefat ettirilir, kiminiz de bildiklerini unutmuş hâlde ömrün rezil çağına bırakılır… Arzı ölü olarak görürsün; ama biz onun üzerine o suyu inzâl ettiğimizde, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebat bitirir (ölü arza hayat veren, sana da verir ölümün sonrasında)!
6-) Bu böyledir; çünkü Allâh, O Hak’tır (apaçık ortada olandır)! Muhakkak ki O, ölüleri de (hakikat ilmi ile) diriltir… Çünkü O, her şeye Kaadir’dir.
7-) O Saat (vefat) muhakkak gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Kesinlikle Allâh, kabirlerde (bedenleri içinde) olan nefsleri (bilinçleri) bâ’s edecektir (yeni bir beden oluşturarak yaşamlarına devam ettirecektir)!
😎 (Esmâ hakikatinden şuura yansıyan bilgiye) dayanmaksızın mücadele eder.
9-) Allâh yolundan saptırmak için, hakikate sırtını döner! Dünyada onun için rezillik vardır! Kıyamet sürecinde de ona korkunç yanmanın azabını tattırırız!
10-) “Bu, senin ellerinle takdim ettiğinin sonucudur! Muhakkak ki Allâh kullara zulmedici değildir.”
11-) İnsanlardan kimi de vardır ki, Allâh’a tek taraflı (işine gelen şeyler yönünden) kulluğu kabul eder. Eğer ona bir hayır isâbet eder ise, onunla keyiflenir… Şayet ona bir belâ isâbet eder ise, yüzüstü döner (kulluğunu inkâr eder)… (Böylesinin) dünyası da gelecek yaşamı da yitirilmiştir. İşte bu apaçık hüsranın ta kendisidir!
12-) Allâh dûnundaki ne yararı ne de zararı olmayan şeylere yönelir… İşte bu tam bir (hakikatten) sapmadır!
13-) (O), zararı yararından fazla olana yönelir… O (taptığı) ne kötü bir mevlâ ve ne kötü arkadaştır!
14-) Şüphesiz ki Allâh, iman edip imanın gereğini uygulayanları, altlarından nehirler akan cennetlere dâhil eder… Kesinlikle Allâh irade ettiğini yapar (ilminden açığa çıkmasını irade ettiğini kudretiyle oluşturur; İlim – İrade – Kudret).
15-) Kim Allâh’ın (hakikatindeki Esmâ kuvvelerinin) kendisine dünyada ve gelecek yaşamında yardımcı olmayacağını zannediyorsa, bir sebep ile (tefekkürle) semâya (bilincine) yönelsin, sonra (bedensiz sırf bilinç olarak beden bağını) kessin de bir baksın; (kendini yalnızca beden zannetmesiyle düştüğü) tuzağı, öfkelendiği şeyi (Rabbinin kulu olması gerçeğini) ortadan kaldırıyor mu?
16-) İşte böylece O’nu apaçık delillerle inzâl ettik… Muhakkak ki Allâh kimi dilerse onu hakikate yönlendirir, hidâyet eder.
17-) Muhakkak ki iman edenler, Yahudiler, Sabiiler (Allâh’a inanmayıp yıldızları tanrı kabul edip onlara tapınanlar), Hristiyanlar, Mecusiler (ateşe tapanlar) ve şirk koşanlara gelince; muhakkak ki Allâh, kıyamet sürecinde onların arasını (hak ettiklerine göre) ayıracaktır… Muhakkak ki Allâh her şeye şahittir.
18-) Görmedin mi ki Allâh (O’dur ki), semâlarda kim varsa ve arzda kim varsa; Güneş, Ay, Yıldızlar, Dağlar, Ağaçlar, Dabbeler (yürür canlılar) ve insanlardan birçoğu O’na secde etmede! Birçoğunun üzerine de azap hak olmuştur… Allâh kimi hor-hakir kılarsa, artık onu yüceltecek yoktur… Muhakkak ki Allâh dilediğini yapar. (18. âyet secde âyetidir.)
19-) Şu iki hasım, Rableri hakkında davalaştılar… Hakikat bilgisini inkâr edenlere gelince, onlar için ateşten elbiseler kesilip biçilmiştir… Kafalarına kaynar su dökülür.
20-) O kaynar suyla, içlerindekiler ve dışları eritilir.
21-) Onlar için demirden kamçılar vardır.