İnancın Gücü – The Power of Belief
The Powerof Belief
çeviri: AylinER
www.okyanusum.com
İNANCIN GÜCÜ
http://www.viewspot.com/brucelipton
Yeni bilim olan Yeni Fizik- Kuantum Mekaniği, materyal dünyanın temelinin “görünmez eneji dünyası olduğu” tanımının aslında enerji dünyasındaki bir ifade olduğunu vurgular ve bu şudur: Madde düzlemine odaklı olunacağına, Yeni Bilim enerji üzerine odaklıdır. Enerji, düşüncedir, bilinçtir. Enerji, sevgidir. Sevginin ve huzurun enerjisini hissetmek… Tüm bunlar madde olmayan, manevi-ruhsal enerjik gerçekliklerdir. Dolayısıyla, yeni bir Humvee’yi(Hummer) aramaktansa yani en harika, yepyeni teknolojiyi araştıracağımıza, yeni medeniyet şunu bizlere söylemekte: “Sevgi, uyum, sevmek ve önemsemek daha önemli, bir toplumda yaşamak daha önemli…” İşte bu, Yeni Fizik- Eneji Fiziği olan Kunatum Mekaniğine uyan bir şeydir…
Bir diğer büyük değişim, Genetik Dünyası’ndan gelmektedir. Genetik Kontrole dair eski genetik inanca göre, bizler dışsal güçlerin kurbanlarıyız, bizler genlerin kurbanıyız. Bizim bildiğimiz; genlerimizi bizim seçmiyor, genlerimizi değişitiremiyor olduğumuzdu. Eğer davranışlarımızı beğenmiyorsak bu çok kötüydü, çünkü genlerimize sıkışıp kalmıştık. Yani genlerin kurbanıydık!!!… Dolayısıyla bizler, kurban olmanın, kaderimizin bizim ellerimizde olmayıp da genlerimizin elinde olduğunu öğretiyorduk. Ailenizde bir şeyler olduğunda, hayatın böyle olduğunu, bu şekilde geliştiğini ve sizin bunu kabul edip bu konuda yapacak birşeyinizin olmadığını düşünmekten başka seçeneğiniz yoktu… İşte genetik kontroldeki bu inanç sistemi, “Epigenetik Kontrol” diye tanımlanan yeni bilimdeki yeni bir inanç sistemine dönüştü…
“Genetik Kontrol” demek genler tarafından kontrol demek olduğunu biliyoruz. “Epigenetik Kontrol”deki “Epi” öneki medeniyeti değiştirecek kadar derinliği olan ve temel bir önek. “Epi” demek “üzerinde, ötesinde” demek. Örneğin ben “epidermis” dediğimde, bu “derinin üzerinde-üstderi” demektir. Eğer ben “epigenetik kontrol” dersem, bu aslında genlerin üzerinde, ötesinde bir kontrol demektir. Bu şu demek; kontrol genlerde değil, kontrol dünyayı algılamamızda, zihnimizde, bilincimizde.. Bağlantılandırırsak: Eski hikaye: Sizler genlerinizin kurbanısınız. Yeni Hikaye: Herşeye hükmeden-herşeyin efendisi olup, üstesinden gelme potansiyeline sahipsiniz.Çünkü eğer algılarınızı değiştirirseniz, inancınızı da değiştirirsiniz ki buna bağlı genetiğinizi de değiştirebilirsiniz.Dolayısıyla, artık bizler genetiğin kurbanlarından daha çok sahip olduğumuz inançlarımızın kurbanıyız! Ve bizler inançlarımızı değiştirebildiğimize göre, artık birer kurban değil,hükmedenleriz-efendileriz… Dolayısıyla bizler, kurban olma, Darwin’in rekabet dünyasından; gezegenimizde fiziksel, madde, varlık çıkarma dünyasından mekanik olanlardan daha öncelikli, temel olan yani hayatın madde olmayan, sevgi, uyum, denge, enerji yönüne ilerliyoruz… ve tabii bu ilerleme inaç olarak da “Bizler, biyolojimizin, ve bu gezegendeki yaşamın hükmedeni, efendileriyiz.” yönünde ilerlemekte…