Tanrıdan başka bir şey yok! Teklik ve HOLOHAREKET

Tanrıdan başka bir şey yok, Teklik ve Holohareket
Çeviri: Hakan Cakmak
www.okyanusum.com

Merhaba ben Deepak, nasılsınız?
Bu sabah başağrım vardı.
İndirgemeci bilim, tekliğin, bütünün gerçekçi açıklaması için, her zaman parçaların birbiriyle olan etkileşimlerine bakmıştır.
İndirgemeci bilim şu an yeni bir sonuca doğru ilerliyor: “parçalar arası etkileşim bütünü açıklayamaz”.
Bilimde yeni bir holizm, teklik anlayışı görmeye başlıyoruz: “bütünün çalışma şekli, parçaların fonksiyonlarını tanımlıyor.”
Ancak bu önermeyi incelemeye başladığımızda parça diye bir şey olmadığını farkederiz.
Parça denilen şey algılamanın donmuş anıdır.
HOLOHAREKET her zaman dönüşüm, hareket ve akış halindedir.
Yani sadece tek bütünlük vardır.
Siz, ben, beden, bilinç bedenlerimiz ve fiziksel dünya her zaman bu tek “HOLOHAREKET”iz.
Biz oyuz, nefesimiz o, tüm evren dediğimiz de HOLOHAREKET, Tanrının bilincinden gelen…
Başka bir deyişle Tanrı’dan başka bir şey yoktur.
Bedenimiz, nefesimiz olan bu işleme dikkat etmemiz gerekir.
Konuşmamız bugün burada sona ererken, senin ne düşündüğünü merak ediyorum.

————————————————————————————-
İlgili link:
1995 TEKİN SEYRİ – http://www.ahmedhulusi.org/kitap/tekinseyri.htm
Burada Rasûlullah Aleyhisselâm’ın 1400 küsur yıl önce yaptığı şu açıklamaya dikkatinizi çektikten sonra konuya devam etmek istiyorum:

“Zerre, küllün aynasıdır”!.

(En küçük noktada tümün bütün özellikleri mevcuttur)

“Bohm`un geliştirdiği fikirlerden en akıl karıştıranı “TEKLİK” görüşüdür…

Kozmosta herşey, gizli iradenin kesintisiz holografik yapısı olduğundan; parçalardan söz etmek anlamsızdır!. Bu muslukları, ana kaynağın parçaları olarak anlatmaya benzer.

Bu yüzden elektron, ilk temel madde değil; holohareketin bir görünüşüdür!. Evrendeki herşey bir halının motifleri gibi TÜME bağlıdır!.

Einstein, uzay ve mekânın, birbirine bağlı olduğunu söylediği zaman dünya hayret etmişti… Bohm bu görüşü bir basamak daha yükseltti.

Ve, “evrende herşey birbirinin devamı olarak süreklilik arzetmektedir”; dedi. Bunu gözönüne alınca, herşey, aynı şeydir; “SOM, BÖLÜNMEZ, TEK”!

Örneklemek gerekirse, bir nehirdeki girdapların hepsi ayrı büyüklük, hız ve yöndedirler; ama girdap nerede biter, nehir nerede başlar ayırt edemeyiz.

Holohareketi, parçalara ayırmak, kendi düşünce yapımıza uygun olduğu için yapılır. Bu parçaları, göresel BAĞIMSIZ “ALT GRUPLAR” diye adlandırmak daha doğru olur.

Bohm, dünyayı parçalara ayırıp, incelemeyi; ve herşeyin birbiri ile olan dinamik iletişimini ihmal etmeyi en büyük yanılgımız olarak görmektedir. Örneğin, dünyanın veya vücudumuzun bir parçasını, tümü düşünmeden çıkartmak, sonumuza dahi sebep olabilir.
1995 TEKİN SEYRİ – http://www.ahmedhulusi.org/kitap/tekinseyri.htm