11. Din Adına – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“11. Din Adına – Ahmed Hulusi”
00:40 Ben diyorum ki, evrende varlıkta ne varsa hepsi Allah’ın isim ve sıfatlarıyla meydana gelmiştir. Sadece Allah vardır. Bunun dışındakilerin hepsi birbirine göre algılamalardır. İnsanın varlığı Allah’ın varlığından bir parça bile değildir. Sadece onun isim ve sıfatlarının bir bileşim, bir terkip halinde bir birimde açığa çıkışıdır.
02:30 Bilin ki Allah Rasulü ile siz birebir muhatapsınız. O gelmiş, sizin gelecekte nelerle karşılaşacağınızı, yaşamın ve evrenin gerçeklerinin neler olduğunu bildirmiş ve size teklif etmiş diyor ki: “Eğer bana inanıyorsanız yaşamınızı bu bildirdiğim gerçekler doğrultusunda düzenleyin, geleceğiniz cennet olsun”. İşte siz Rasulullah’ı dinlemekle mükellefsiniz.
04:10 İslam dini, bir paket değil. Yani ya hepsini yapacaksın ya hiçbirini yapmayacaksın. Böyle bir şey yok! Siz gelen bu tekliflerden yapabildiğiniz kadarını yaparsınız, yapamadığınızı yapmazsınız. Kimseye karşı sorumlu değilsiniz. Kimsenin sizi yargılama yetkisi yok! Siz özünüz vicdanınızki derununuzdaki Allah’la birebir karşı karşıyasınız. Bunu fark ettiğiniz zaman artık dışarıda bir aracıya ihtiyacınız yok. Sadece Rasulullah’ın bildirileri ve derununuzdaki Allah. Vicdanınızın sesini dinleyin.
06:20 Yeryüzünde Allah ve din adına konuşma yetkisi sadece son Nebi, Hz. Muhammed’e aitti. O da görevini tamamlayıp ahirete intikal etti. Artık biz onun bildirdikleri ile başbaşayız. O Zat’tan aldığımız bilgileri kendi anlayışımız, idrakımız, kapasitemiz nisbetinde değerlendirir ve bunu çevremizle paylaşabiliriz. Ama kim olursak olalım hiçbirimiz kendi bildiklerimizle diğerlerini kayıt ve sınır altına alamayız…
09:30 Kişi ne hal ile ölürse, ölümü tadarsa, öbür dünyada o hal ile devam eder. Bu sebepten dolayı da herkes kendi aklı mantığıyla yolunu çizip kendi elleriyle yaptıklarının sonucuna katlanacaktır. Siz ilmine güvendiğiniz bir kişiyi kendinize yol gösterici olarak seçebilirsiniz. Yaşamınıza onun öğretisine göre yol verebilirsiniz. Ama şunu da kesin olarak bilmek zorundayız ki öğretilenler de o kişiye göredir. Bana göredir, ona göredir. Allah ve din adına mutlak kesin gerçek değildir.
11:30 Devlet nedir ve neden “KUTSAL” olarak nitelendirilemez? Neden topluma “din” empoze etmemesi gerekir? Devletin gerçek işlevi nedir?
13:35 Din, Allah adıyla anılanın yaratmış olduğu sistem ve düzendir. İnsanlara bu değişmez sistem ve düzen Nebiler ve Rasuller aracılığıyla haber verilmiş, ölüm ötesi yaşam gerçeğine inanırlarsa, buna göre o boyuttaki ebedi yaşama kendilerini hazırlamaları uyarısı yapılmıştır. Kur’an tarafından yapılan açıklamalara göre insan, iman edip gereği olan salih fiilleri ortaya koyarsa ölüm ötesinde rahat edecek, aksi halde davranışlarının sonucu azap çekecektir.
14:50 Dinin muhatabı devlet değil, fertlerdir. Ölüm ötesinde yaşamı devam eden tek başına ferttir. Ölüm ötesi yaşama hazırlanması gereken de ferttir. Devlet, dinin muhatabı değildir. Buna karşı devlet, dine inananlara da ayrım yapmadan hizmet vermek zorundadır. Devlet, ferdin inançlarına hiçbir şekilde müdahele etme hakkına sahip değildir.
16:10 Kişinin cennete girmesi ameline bağlı değil! İmanına ve bu imana dayalı düşünce ve uygulamasına bağlıdır. Uygulamasındaki eksiklik, kişiyi imansız yapmaz. Kişi elinde olmayan şartlar dolayısıyla yapamadığından hesaba çekilmez ama yapamadıklarının da sonuçlarına katlanır.
17:35 Özgür, bağımsız düşünün! Sorgulayın! Aklınızı ve mantığınızı kullanın! Göreceksiniz ki Hz. Rasulullah, size kucak açmış en büyük ve en güzel bir biçimde. Onu sevin ona yönelin. Bağlandığınızın tek kişi o olsun…