20 – Tâhâ Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi
http://ahmedhulusi.org/
“20 – Tâhâ Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”
“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”
BismillahirRahmanirRahıym
1-) Ey İNSAN (Âdem’e talim edilen Esmâ’nın tamamı ve ruh olarak üflenen diye benzetme yollu anlatılan Muhammedî salt şuur – orijin BEN)!
2-) Biz Kurân’ı sana, mutsuz olman için inzâl etmedik.
3-) Sadece, haşyete (Allâh azametini hissetmeye) açık şuura (hakikatini) hatırlatmadır (inzâl olan bilgi)!
4-) Arzı (bedeni) ve yüce semâları (Esmâ mertebenden açığa çıkan şuur boyutlarını ve bilinç kademelerini) yaratandan, bölüm bölüm indirilmiştir.
5-) Rahmân, Arş’a istiva etti (El Esmâ’sıyla âlemleri yaratıp hükümran oldu. Kuantum Potansiyelde ilmini seyretti ilmiyle).
6-) Semâlarda (şuur ve bilinçlerde), arzda (fiile döktüklerinde), ikisinin arasında (hayalinde ve vehminde) ve toprağın altında (bedenin derinliklerinde) ne var ise, O’nun (El Esmâ özelliklerinin açığa çıkması) içindir.
7-) Sen düşündüğünü açığa vursan (veya gizlesen); (bil ki) kesinlikle O, Sırr’ı da (şuurundakini de) Ahfa’yı da (onu meydana getiren Esmâ mertebeni de) bilir!
😎 Allâh’tır! Tanrılık yoktur sadece “HÛ”! Esmâ ül Hüsnâ O’na aittir (dilediğini o özelliklerle yaratır)!
9-) Musa’nın olayı ulaştı mı sana?
10-) Hani (Musa) bir ateş gördü de ehline: “Yerinizde durun, muhakkak ki ben bir ateş hissettim… Belki ondan size bir kor parçası getiririm ya da o ateşin yanında bir kılavuz bulurum.”
11-) Ona (ateşe) yaklaştığında: “Yâ Musa” diye sesleniş algıladı.
12-) “Kesinlikle ben, ben Rabbinim! Hemen iki nalınını (beden ve bilinç bağlarını terk et; şuur olarak kal) çıkar; gerçekten sen mukaddes vadin Tuva’dasın!”
13-) “Ben seni seçtim! O hâlde vahyolunan bilgiyi algıla!”
14-) “Kesinlikle Ben, evet Ben Allâh’ım! Tanrı yok, sadece BEN! Bana (Esmâ özelliklerimi açığa çıkarma işlevinle) kulluk et! Beni hatırlaman için salâtı yaşa!”
15-) Muhakkak o saat (ölüm) gelecektir… Her nefsin, kendisinden açığa çıkanların sonucunu görüp yaşaması için, onun zamanını gizleyeceğim.
16-) “Ona (ölüm ertesinde başlayacak sonsuz yaşama) iman etmeyen, asılsız hayallerine tâbi olmuş kimse, ondan (Allâh’a likâ gerçeğinden) seni alıkoymasın; sonra helâk olursun!”
17-) “O sağ elindeki nedir yâ Musa?”
18-) (Musa): “O, benim asamdır… Ona dayanırım, onunla koyunlarıma yaprak silkelerim ve başka ihtiyaçlarımı da karşılar.”
19-) “Onu bırak, yâ Musa!” dedi.
20-) (Musa da) onu attı… Bir de ne görsün, o kayan bir yılan!
21-) “Onu al ve korkma! Onu sana ilk görünümünde iade edeceğiz!” dedi.
22-) “Şimdi de elini koynuna sok; bir başka mucize olarak, hastalıksız şekilde bembeyaz çıkar!”
23-) “Sana en büyük mucizelerimizden gösterelim böylece!”
24-) “Git Firavun’a! Muhakkak ki o iyice azdı!”
25-) (Musa) dedi ki: “Rabbim, şuuruma genişlik ver (bunları hazmedebileyim ve gereğini uygulayabileyim).”
26-) “İşimi bana kolaylaştır.”
27-) “Lisanımdaki tutukluğu çöz.”
28-) “Ki sözümü (derinliğine) anlasınlar.”
29-) “Benim için ehlimden bir yardımcı oluştur.”
30-) “Kardeşim Harun’u.”
31-) “Onunla gücümü arttır.”
32-) “Onu işimde ortak yap.”
33-) “Ki seni çokça tespih edelim.”
34-) “Seni çok zikredelim (hatırlayalım)!”
35-) “Muhakkak ki sen bizi Basıyr’sin!”
36-) “İstediğin sana verildi, yâ Musa!” dedi.
37-) “Andolsun ki (bundan önce) sana bir kere daha lütufta bulunmuştuk.”
38-) “Hani vahyolunanları annene vahyetmiştik:”
39-) “Onu (Musa’yı) sandığa koy… Sandığı da ırmağa bırak… Irmak Onu sahile kavuştursun ki, benim de Onun da düşmanı (olan) Onu alsın! Senin üzerine, Benden bir muhabbet bıraktım… Gözümün önünde yetiştirilmen için.”
40-) “Hani kız kardeşin yürüyor (Firavun ailesine gidip) ve diyordu ki: ‘Onu kabullenip yetiştirecek kimseyi size göstereyim mi?’… Böylece seni annene geri döndürdük gözü aydın olsun ve hüzünlenmesin diye… (Hem) sen bir kişiyi öldürdün de biz seni o dertten kurtardık… Seni denemeden denemeye uğrattık da… (Hani) Ehl-i Medyen içinde (Şuayb a.s.ın yanında) senelerce kaldın… Sonra da kaderin üzere buraya geldin yâ Musa!”
41-) “Seni nefsim için seçtim.”
42-) “Sen ve kardeşin mucizelerimle gidin… Beni anarken zayıflık göstermeyin!”
43-) “İkiniz gidin Firavun’a! Muhakkak ki o taşkınlık etmiştir.”
44-) “Ona yumuşak söz söyleyiniz! Belki düşünüp değerlendirir yahut haşyet duyar!”