23 – Mu’minûn Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“23 – Mu’minûn Sûresi – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

1-) Gerçek şu ki, iman edenler, kurtulmuştur!

2-) Onlar (iman edenler) salâtlarında hakkıyla Allâh’a yönelmenin yaşantısı içindedirler;

3-) Onlar boş laf ve boş işlerden yüz çeviricidirler;

4-) Onlar arınmak – saflaşmak (zekât) için ne gerekirse yaparlar;

5-) Onlar cinsel organlarını evlilik dışı ilişkilerden korurlar.

6-) Eşleri veyahut sağ ellerinin mâlik oldukları müstesna… Çünkü onlar kınanmış değillerdir.

7-) Artık kim bundan ötesini (daha değişiğiyle seks arzusu) isterse, işte onlar haddini aşanların ta kendileridirler.

😎 Ayrıca onlar (o iman edenler) ki kendilerine emanet edilmiş olana ihanet etmeyip, verdikleri sözlere uyarlar.

9-) Yine onlar ki salâtlarını muhafaza ederler (Allâh’a yönelişleri – müşahedeleri süreklidir).

10-) İşte onlardır vârisler!

11-) Ki, Firdevs’e (cennet yaşamına) vâris olmuş bu kimseler orada sonsuza dek yaşarlar.

12-) Andolsun ki insanı tıyn’den (balçıktan; su + mineral terkibinden) meydana gelen bir sülaleden (sperm – genetik yapıdan) yarattık.

13-) Sonra onu sağlam bir karargâhta bir nutfe oluşturduk.

14-) Sonra o nutfeyi bir alaka (genetik yapılı embriyo) yarattık, sonra o alakayı bir mudga (bir çiğnemlik et) yarattık, sonra o mudgaya kemikler yarattık, nihayet o kemiklere de et giydirdik… Sonra onu bir başka (ruhun oluşumu) ile inşa ettik… Yaratıcıların en güzeli Allâh, ne yücedir!

15-) Sonra, muhakkak ki siz bunun ardından elbette öleceksiniz (biyolojik bedensiz yaşama geçeceksiniz).

16-) Sonra, kesinlikle siz kıyamet sürecinizde (olarak ölümün akabinde) bâ’s olunacaksınız (yeni bir beden yapıyla yeni bir boyutta yer alacaksınız).

17-) Andolsun ki fevkinizde yedi yol (yedi bilinç mertebesinin yaşam yolu – evrendeki tüm yaratılmışlar bu yedi düzeyden birini yaşar) yarattık… Onların halk edilişinden gâfiller değiliz.

18-) Semâdan belli bir ölçü ile su inzâl ettik de onu arzda durdurduk (arza – bedene onunla hayat verdik)… Doğrusu onu gidermeye de elbette Kaadirleriz.

19-) Onunla sizin için hurma ağaçlarından ve üzümlerden bahçeler (cennetler – şuur boyutunun yaşanası güzellikleri) inşa ettik… Onlarda sizin için birçok meyveler (marifetler, kemâlâtlar) vardır ve onlardan yiyorsunuz da.

20-) Ve (yine o su ile) Tur-i Sîna’dan (Musa’ın Rabbiyle buluştuğu mahal) çıkan, yağ veren ve yiyenler için bir katık olan (zeytin) ağaç. (İncirin, teklikteki çokluk sembolüne karşı zeytin de direkt teklik sembolü olarak değerlendirilir, tasavvuf düşüncesinde.)

21-) En’amda (kurban olabilecek çiftlik hayvanları; bedendeki o tür kuvveler) da sizin için elbette bir ibret vardır… Onların karınlarında olanlardan sizi besleriz… Onlarda sizin için pek çok menfaatlar vardır ve onlardan yersiniz de.

22-) Onların (hayvanların) üzerinde ve gemilerin üzerinde yüklenilip taşınıyorsunuz.

23-) Andolsun ki Nuh’u kavmine irsâl ettik de (o kavmine) dedi ki: “Ey kavmim! Allâh’a kulluk edin (bunu fark edin)! “HÛ”nun gayrı olarak bir tanrınız olamaz! Hâlâ ittika etmiyor musunuz = korkup korunmuyor musunuz?”

24-) Onun (Nuh’un) kavminden, hakikat bilgisini inkâr eden geleneksel toplumun ileri gelenleri dedi ki: “Bu sizin gibi beşerden başka değil… Size üstünlük murat ediyor… Eğer Allâh dileseydi (bir beşer irsâl etmek yerine) elbette melekler inzâl ederdi… Biz ilk atalarımızdan böyle bilgi duymadık.”

25-) “O kendisinde cinnet olan (cin etkisindeki) bir adam… Bir süre Onu gözetleyin bakalım.”

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>