9 – Tevbe Sûresi (060-129) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi

http://ahmedhulusi.org/

“9 – Tevbe Sûresi (060-129) – Kur’ân-ı Kerîm Çözümü (arapça) – Ahmed Hulusi”

“Euzü Billahi mineş şeytanir racim”

BismillahirRahmanirRahıym

60-) İnnemes sadakatü lilfükarai velmesakiyni vel amiliyne aleyha vel müellefeti kulubühüm ve fiyrrikabi vel ğarimiyne ve fiy sebiylillâhi vebnis sebiyl* feriydaten minAllâh* vAllâhu Aliymun Hakiym;
Sadakalar Allâh’tan bir farz olarak; ancak yoksullar, düşkünler, sadaka işleri ile ilgili çalışanlar, İslâm’a yönlendirilmek istenenler, köleler, borçlular, Allâh yolunda (harcama) ve yolcular içindir… Allâh Aliym’dir, Hakiym’dir.

61-) Ve minhümülleziyne yü’zünen Nebiyye ve yekulune huve üzün* kul üzünü hayrin leküm yu’minu Billâhi ve yu’minu lil mu’miniyne ve rahmetün lilleziyne amenû minküm* velleziyne yü’zûne RasûlAllâhi lehüm azâbün eliym;
Onlardan bazıları da En Nebi’ye (Hz.Rasûlullâh’a) eziyet ederler ve: “O, her duyduğuna (aldığı vahye) inanan biri” derler… De ki: “Size hayır ulaşsın diye (vahye) kulak verendir! Esmâ’sıyla onların hakikati olarak Allâh’a iman eder, iman edenlere inanır ve sizden iman etmişlere de bir rahmettir”… Allâh Rasûlünü incitenlere gelince, onlar için acı bir azap vardır.

62-) Yahlifune Billâhi leküm liyurduküm* vAllâhu ve RasûluHU ehakku en yurduhu in kânu mu’miniyn;
Gönlünüzü hoş etmek için, Esmâ’sıyla onların hakikati olan Allâh namına yemin ederler… Eğer iman edenler olsalardı, (bilirlerdi ki) razı edilmesi gereken (Esmâ’sıyla hakikatleri olan) Allâh ve Rasûlü’dür!

63-) Elem ya’lemu ennehu men yuhadidillâhe ve RasûleHU feenne lehu nare cehenneme haliden fiyha* zâlikel hızyül azıym;
Hâlâ bilmediler mi ki, kim Allâh ve Rasûlüyle zıtlaşırsa, onun için sonsuza dek yaşayacağı cehennem ateşi vardır… İşte aziym rüsvalık budur!

64-) Yahzerul münafikune en tünezzele aleyhim suretün tünebbiühüm Bi ma fiy kulubihim* kulistehziu* innAllâhe muhricün ma tahzerun;
Münafıklar, kalplerinde olanı onlara haber veren bir sûrenin üzerlerine inmesinden çekinirler! De ki: “Eğlenin bakalım! Muhakkak ki Allâh o çekindiğiniz şeyi ortaya çıkartır.”

65-) Ve lein seeltehüm le yekulünne innema künna nehudu ve nel’ab* kul ebillâhi ve âyâtiHİ ve RasûliHİ küntüm testehziun;
Kendilerine sorarsan kesinlikle şöyle derler: “Biz yalnızca lafa dalmış, şakalaşıp eğleniyorduk!” De ki: “Esmâ’sıyla hakikatiniz olan Allâh ile; O’nun işaretleri ve O’nun Rasûlü ile mi alay edip duruyordunuz!”

66-) Lâ ta’teziru kad kefertüm ba’de iymaniküm* in na’fü an taifetin minküm nüazzib taifeten Bi ennehüm kânu mücrimiyn;
Mazeret beyan etmeyin! İmanınızdan sonra gerçekten hakikat bilgisini inkâr eden oldunuz! Bir kısmınızı affetsek bile, suçlarında ısrarlı olmaları sebebiyle diğerlerine azabımızı yaşatacağız.

67-) Elmünafikune vel münafikatü ba’duhüm min ba’d* ye’mürune Bil münkeri ve yenhevne anil ma’rufi ve yakbidune eydiyehüm* nesullahe fenesiyehüm* innel münafikıyne hümül fasikun;
Münafık erkekler ve münafık kadınlar birbirlerindendir… Allâh hükmüne göre olumsuz şeyleri emrederler, olumlu olanları da engellerler; cimrilik yaparlar… Allâh’ı unuttular; bunun sonucu onları unuttu! Muhakkak ki münafıklar, fâsıkların (inançları bozulmuşların) ta kendileridirler.

68-) VaadAllâhul münafikıyne vel münafikati vel küffara nare cehenneme halidiyne fiyha* hiye hasbühüm* ve leanehümullah* ve lehüm azâbün mukıym;
Allâh, erkek ve kadın münafıklara da, hakikat bilgisini inkâr edenlere de, onda sonsuza dek yaşamak için cehennem ateşini vadetmiştir… Bu onlara yeterlidir… Allâh onlara lânet etmiştir (Esmâ bileşimlerindeki Rahıymiyetten mahrumdurlar)… Onlara aralıksız yaşayacakları bir azap vardır.

69-) Kelleziyne min kabliküm kânu eşedde minküm kuvveten ve eksera emvalen ve evlada* festemteu Bi halâkıhim festemta’tüm Bi halâkıküm kemestemtealleziyne min kabliküm Bi halâkıhim ve hudtüm kelleziy hadu* ülaike habitat a’malühüm fiyd dünya vel ahireti, ve ülaike hümül hasirun;
Sizden önceki kimseler gibi (tıpkı)… Onlar kuvvet olarak sizden çok daha güçlüydüler… Zenginlik ve evlatlar itibarıyla (sizden) daha çoktular… Nasipleri kadarıyla dünya nimetlerinden faydalandılar… Sizden öncekilerin kendi nasipleriyle faydalandıkları gibi; siz de kendi nasibinizle faydalandınız; onların daldıkları gibi siz de daldınız! İşte bunların dünyada da, gelecekte de yaptıkları boşa gitmiştir… İşte bunlar hüsrana uğrayanların ta kendileridir.

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>